20090418 L 06:55

nagasaki üniversitesine mail yolladım.omg.
Fen yardım etti, Japonca'mı süsleyip düzenledik.
Oldukça hoş bir mail oldu.

Umarım cevap verirler.

ne kaybedebilirim ki?gdadfjkgldagf.


0 secret agent man
20090414 L 03:26

It doesn't hurt until it brushes against an old wound, leaving a white trail on the red skin. He wants to shred it off, bring out what's beneath. It's been too long, with crimson wings and in his tainted pupa. He can see them flutter, with anticipation.

He looks in the mirror and all he can see is a sack of deformity.

There are two characters in this story. One represents perfection. He reflects golden light at the beginning of a new day. He shines, carries past and the future, all ready to be experienced, all ready to be researched. He holds too many secrets, but he is just that. Perfect. Envied by nature because of it's independency.

The other is in a deep slumber. He's grown older, bigger. With each step he took, he closed himself to outside. Every exale took away a part of him. A part of him, a box of love, hope, trust. His once bright smile turned into one given with caution, disappearing into a casual one.

All fake with lights to mislead predators. He doesn't mean to smile anymore. He just wants to rest.

His once graceful figure hid into a cocoon, concealing his defects.

"Beautiful," he hears, "You are so beautiful," is being chanted in his ears. He smiles, his eyes curves, and he firmly says,

'No, I'm not.' "Thank you."

Voices whisper they love him, they will take care of him, that he is safe in their hands. Shadows dance around him and he allows them. He feels secure covered by the spirits of nature, but he doesn't believe.

He allows to be pampered, lies of flying away one day being promised one by one.

He's promised pure white wings, illuminating in his own light, basking under the sun. He doesn't want that, he doesn't want dreams, doesn't need to fly towards a sky he will never reach.

"I love you," the sky whispers to him.

No, you don't

Crawling out of his cosy skin, he lays and waits. He sees his tattered wings, tainted with raindrops. Wind whispers him songs, one of a dream, light, beyond the green wall he's promised a blue heaven.

All he needs is to spread his wings and to fly, the wind will carry him there.





It doesn't hurt the first time. Metal clashes with the ethereal print of nature on his skin. He feels that it's already over, so that it shouldn't be torturous. He bathes in the light, warming him and calming him down, promising him, promising him, promising him words that he now knows will never be true.

The third time, he finds out he can't move his body anymore. The wind is too far away, he can't feel it, he can't hear it's song anymore. The sky watches over him still, smiling at him, smiling at him, promising him that it will be okay.

He reflects from the glass, the next time he sees himself. He smiles. He's no longer a bag of imperfection, but a display of perfection, almost matching the prettiness of obscurity. His last breath is invisible on the glass as the red lights of sun disappear, shadows hide in the darkness. He is content, knowing he achieved what he wanted. His skin shines of crimson, drips of rain drying. He lays on the white floor, body sprawled.

He doesn't need to open his eyes again.





Exhibit Item 51: Gorgeous red butterfly.


By your side


0 secret agent man
20090412 L 18:28

Çanakkale'de her yerde Tibet Ağırtan konser flyerları var fakat 10 lira verip izlemek istemiyorum açıkçası.Tibet'i son dinlediğimde 8-9 yaşlarında falan olmam ayrı bir konu , bi de "yat geliyorum çünkü seni seviyorum, kalk gidiyorum çünkü seni seni seviyorum" falan diye şarkılar söyleyecek bir ruh halinde değilim hiç.

Oldukça bunaldım sıkıldım ve ne yaptığımın farkında değilim. Kendimle çelişmenin ve nefretin derecelerinin ortasında buldum gene kendimi ve kuyudan çıkmak için kazıdıkça ellerim yoruluyor, sadece uyumak istiyorum. Yalnız kalmak istedikçe dışarıya çıkmaya zorladım kendimi bu hafta, iki gündür Nihal'le çarşıda geziniyoruz, bugün köstebekten tshirt falan aldım bi de kulaklık aldım. Tshirtleri pek sevmemiştim kulaklık da mikrofonsuz zaten, giyersem de iğrenç duracak herhalde, kompleksimin doruklarındayım.

Telefonumu kapatıp kapımı kitleyip uyumak istiyorum bütün gün. Yemeği bir öğüne indirdim gene öğlen saatlerinde bişiler atıştırıyorum ve doyuyorum, akşam çıkıp bişiler aliyim en azından diye düşünsem bile iştahım yok, halim yok. İnternette dolaşırsam eğer güncellemem gereken oyunlar varsa onlar dışında bir kaç bloga bakıyorum. Last.fm i kapattım müzik scroplamasın diye ama açıkçası dinlemiyorum bile. D80'in kullanma kılavuzunu indirdim onu okuyorum bazen uykum kaçarsa. Genelde uyuyorum, 24 saatin 15i uyuyorum.

Söylemek ve anlatmak istediğim bir kaç durum daha var fakat blog yeri diil işte.

Şu anda çok kızgınım herşeye blog, üstüme gelme. Susuyorsam sebebi var, sen de sus.


0 secret agent man
L 00:31

Elite bitchiness, here I come =D.


1 secret agent man
20090409 L 16:26

Patron'un sınavı bugündü, mucizevi bir şekilde atlattık, şayet bilmediğim yerde, "Alimallah, bunu yargılamak bize düşmez hocam" yazacaktık fakat çıkmadı bilmediğim bir soru.

Enteresan bir şekilde mavi-yeşil alglerin önemini sorgulamış patron. Dalga mı geçiyor anlamadım. Gülesim geldi, tuttum.

Besin kimyası djfklasjfalsdf. tabuta girmiş 2 sınıf dolusu adam hayal edin, aynen öle bi ruh hali içindeydik. 60 sayfalık besin kimyasından 6 soru çıkartmış hoca seç beğen. 12,5 - 12,5 - 10- 30 -20 ve 15 puanlık sorulardı. 30 puanlığa şöyle yarım sayfa bir şey salladım; "Beklediğiniz not:" a da 50 yazdım çıktım. Sınavda aminoasit lerin fiziksel özelliğine proteinlerin aminoasit ve karbon açısından sınıflandırmasını bile yazdığımı düşünürsek oldukça optimistik bir not olcak 50, ama sempatikliğimle kazanırım belki diye umut ettim ne bileyim.

Her şey başka, Mevzuat başka. 60 sorunun 20 tanesi çıkacak ve sorular cevapları ile beraber elimizde - üstelik sadece 35 kuruşa. Her hoca sizin gibi olsa keşke <3.

Bi de onun yanında su kalitesi var yarın...

Çok uykum var blog. Bi de, bişi dicem ameba senden daha güzel daha sevimli :(

ps. kampüse girmeden önce elinde pos makinesine benzer alet ile otobüse binen polis amca, lütfen vize zamanı şöförle muhabbet etmekten kaçınır mısın? Anlıyoruz, 35 kişilik otobüste herkesin kimlik kartını tek tek alıp ordan geçirmek eğlenceli bir iş değil, ama sonuçta aq bu nası bi mantıktır ki zaten?
yemeği de o kartlarla yicekmişiz zaten. fişli sistem gayet güzeldi bence. böhü :(


0 secret agent man
20090403 L 21:27


Elephant Shark Genome Sequence Leads to discovery of color perception in deep-sea fish.
Fil Köpekbalığı Genom Dizilişi Derin-deniz balıklarındaki renk algılamasının buluşuna yol açıyor.
The elephant shark, a primitive deep-sea fish that belongs to the oldest living family of jawed vertebrates, can see color much like humans can.
Yaşayan en eski çeneli omurgalılar ailesine dahil ilkel bir derin-deniz balığı olan Fil Köpekbalığı, renkleri insanlar kadar görebiliyor.

Evet iki günde anca bu kadar çevirdim blog.


aq. procrastination :(


0 secret agent man
20090402 L 20:54

Daha önceden hatırladığımız gibi şöyle bir anektodu olan hocamızdı:
Patron: "Haftaya mavi-yeşil algleri işleyeceğiz...Çok da önemli değil onlar...."
Ben: fjklasdjfa?!??'?GerjkglarklgalK*KOP* (Oha herif hayatın başlangıcı, oksijenin kaynağı olan alge önemli diil dedi lan?!?)
Diğerleri : ...

Ve bugünkü inciler...

Patron: sınav klasik yorum sorusu olacak. 5 soru sorcam.
Sınıftan Biri: 5 soru mu?!??
Patron: "hee."

Patron: Seni ilk dersin başından beri görüyorum hep not tutuyorsun.
Seda: ????
Patron: Defterini alayım mı bi? *alır*
Biz: ????
Patron: *üç sayfalık ders notunu çevirir* Hm..siz bunlara çalışırsanız kalırsınız bu dersten.

Alper: Hocam xxx ve yyy kitaplarına çalışalım mı?
Patron: Hangi?
Alper: Önermiştiniz ya siz?
Patron: Arkadaşlar ben o kitapları size önermedim. Önermem. O kitaplarda evrim ve diğer o tarz şeylerden bahsediliyor ve o teoriler çoktan çürütüldü.
Biz: ??????!?


Evrim çürütülmüş.
Hatırlıyorum daha evvel "ara tür falan da yok" gibi bişi de demişti hoca. Uçan balık topraktan oluştu çünkü pat diye. Kuş da onun omurgasındanmış. vuu. çok bilimseliz.


bi de , a.q. insan evladı. Şu denizini bi kirletmesen, şu muhteşem posidonia'yı bi koparıp sökmesen ordan. Ölüceksin oksijensizlikten haberin yok. Beyinsiz cahil şeyler sizi. Ölün oksijensizlikten, hak size.
İçim parçalandı bugün su bitkileri labında türlü yerlerden çekilen su altı videolarını görünce. Plastik sandalyenin orda ne işi var lan?? Senin o aman aman yetiştirdiğin menekşeden "kesmeyin koparmayın" diye bayıldığın çiçeklerden ağaçlardan daha değerli bir bitki var orda, bütün deniz ekosistemini dengeleyen.

Onun soyunu tükettin mi sen de tükeneceksin haberin yok. Doğa dengesini bulur, devam eder, ama bu illa ki insan türü için olumlu bir şey olacak değil. Doğal seçilim, ve sen kendi seçilim şansının içine ettin, aferin.


:(


2 secret agent man